1 Aralık 2009 Salı

Perihan Abla ve Şakir Yeniden


21 yıl önce ailemizin üyesi haline gelen Perihan Abla ve Şakir, yıllar sonra ilk defa yine o sokakta, o evin önündeler...

Bundan tam 21 yıl önceydi. Unutulmaz dizinin Perihan Abla'sı ile Şakir'i, ailemizin bir üyesi gibiydi. Bayramda onları görelim istedik, özlemiştik... Bu
karakterleri canlandıran Perran Kutman ve Şevket Altuğ'u, dizinin çekildiği Kuzguncuk'ta buluşturduk. Yıllar sonra ilk defa o sokakta, o evin önündeler işte...


Bayramlar uzun süredir görüşemeyen akrabaların, arkadaşların biraraya gelmesine vesile olur. Biz de bu bayram, 21 yıl sonra gerçekleşen bir buluşma hazırladık sizin için. Hepimizin Perihan Abla'sı ile Şakir Abi'si, yıllar sonra ilk defa birlikte röportaj verdiler. Hem de Perihan Abla dizisinin çekildiği Kuzguncuk'ta, o sokakta... Dizinin başrol oyuncuları Perran Kutman ve Şevket Altuğ ile hem o günleri hem de yeni dizileri konuştuk...

-Sizi yanyana görüntülemen için neden 21 yıl beklememiz gerekti?

Perran Kutman: Daha önce de bizimle birlikte röportaj yapma talepleri oldu, ancak zamanı ayarlayamadık.

Şevket Altuğ: Zaman sorunu dışında bir nedeni yok. Biz zaten görüşüyoruz.

- Sizi ekranda doya doya izleyemiyoruz...

Ş.A- İkimiz de çok ortalarda görünmek istemiyoruz. Bu saatten sonra karizmayı çizdiremeyiz. �Evet� dersek tüm programlarda görürsünüz. Ama ne gerek var?

P.K- Bu hayatı tercih ettik.

- Biriniz yılın büyük kısmını ABD'de, diğeriniz Bodrum'da geçiriyor. Neler yapıyorsunuz orada?

P.K- 14 yıl önce ABD'de Miami'de ev almıştık, kışı orada geçiriyorum. Adaları geziyorum, arkadaşlarım ve yeğenlerimle vakit geçiriyorum.

Ş.A- Bodrum'da ve Datça'da geçiriyorum vaktimi. Yunan adalarını geziyorum. Kara ve denizyoluyla gidilen her yere gidiyorum. Ama havalimanında uğurlama ve karşılama konusunda
ihtisasım var.

- Uçak korkusu hep var mıydı sizde?

Ş.A- Hayır. Eskiden, uçakta rahmetli Kamuran Usluer'i korkuturdum, �Düşüyoruz� diye. Sonra kendiliğinden bir korku geldi.

- Televizyon izleyebiliyor musunuz, takip ettiğiniz programlar var mı?

Ş.A - Yapılan işleri genellikle çok acemice buluyorum. Hep birbirine benzeyen delikanlılar, hanım kızlar; konular ve formatlar... Acun Ilıcalı iyi bir iş yapıyor, peşinden benzerleri çıkıyor. Kanal 1'deki Kelime Oyunu'nu seviyorum, her gün seyredip kendime not veriyorum.

P.K - Hanımın Çiftliği ve Kapalıçarşı güzel. Kelime bulmacası deyince; rahmetli Savaş Dinçel'in çok komik bir hikayesi var: Çekim arasında otururken, masada yarım kalmış bir bulmaca görüyor.
Soruda �11 ayın sultanı� yazıyor ama cevap sığmamış: �TÜRKANŞO�

PERRAN VARSA YARIN SETTEYİM

- Oyunculuğu özlemiyor musunuz?

P.K - Hayat Bilgisi'nden sonra gelen projeleri içime sindiremedim. 'Annem' dizisi için teklif gelmişti ama reddettim. Daha genç birinin oynaması gerekiyordu. Lisede kızı olan kadını da ben oynamayayım değil mi?

Ş.A- Yurtdışında çekilecek bir filmde başrol teklif ettiler ama uçağa binemediğim için kabul etmedim! Annem dizisi bana da gelmişti. Özlüyoruz, ama biz iyi işler yaptık.

- Peki Perihan Abla günlerini özlüyor musunuz?

P.K- Benim hayatımın en mutlu günleridir. Şevket'le oynamak muhteşemdir.

Ş.A- Perran Kutman'la karşılıklı oynamak ayrıcalıktır. Özlüyoruz tabii...

- Birlikte hangi koşullarda yeniden kamera karşısına geçersiniz?

Ş.A- Birlikte oynadığımız dönemi anımsatmaması, zeka pırıltısı taşıması, yepyeni bir şey olması lazım. Aklımıza yatan bir iş olursa, Perran'ın P'sini duyduğum an setteyim.

P.K- Zannediliyor ki Şevket'e ayrı, bana ayrı, Şener Şen'e ayrı teklif götürülür. Halbuki bizler zamanında iyi takımların parçalarıydık. Neden birarada oynamayalım?

- Neden aklınızdakileri bir senarist ya da yapımcıya anlatmıyorsunuz?

Ş.A- Bir defa yaptım. Süper Baba'dan önce beş yıl, teklifleri kabul etmedim ve sonunda Yavuz Turgul'la konuştum. Aklımdakini anlattım ve o da Süper Baba'yı yazdı.

P.K- Öyle bir yeteneğimiz olsa oturup yazardık.

İlker Aksum ve Özgü Namal çok iyi

- Bugünkü diziler ahlaki yönden tartışılıyor. Bu diziler 1980'lerde çekilseydi neler olurdu?

Ş.A- Aşağıdakiler Yukarıdakiler gibi işler eskiden de vardı. Onların yerli versiyonu yapılıyor şimdi. Yasakçı zihniyete sahip değilim ama o işlerin içinde olmazdım.

P.K- Ben de yasakçı zihniyete sahip değilim, ama ben de istemezdim. Toplum gittikçe bozuluyor, bazı değerleri anlatmamız gerekiyor.

- Başarılı işler ve oyuncular arada kaynıyor sanki...

Ş.A- Yıllar evvel çok yetenekli genç bir oyuncuya �Kendini koru� dedim. Hakikaten kendini muhafaza etti. İlker Aksum'du o genç. Şebnem Bozoklu'yu da çok beğeniyorum.

P.K- İlker ve Şebnem çok başarılı. Bir de Özgü Namal var.

CANIM AİLEM DEVAMINI GETİREMEDİ

- Perihan Abla'ya yakın bir dizi çekilebildi mi sizce?

P.K- O tatta başlayıp devamını getirebilen olmadı. Canım Ailem öyle başlamıştı ama sonra duyduğum kadarıyla takip edilemez hale geldi.

Ş.A- O tada yaklaşanlar var ama senaryonun daha cevval olması lazım. İnandırıcılıktan uzaklaşıyorlar.

- Perihan ile Şakir de kavuşamıyordu ama bundan kimse sıkılmıyordu. Bunun sırrı nedir?

Ş.A- Kavuşamamanın sıkıcı hale gelmemesi için senaryo grubunun virtüöz olması lazım.

P.K- Bizim de çok sıkıştığımız zamanlar oluyordu. Süremiz 45 dakikaydı, en büyük avantajlardan biri buydu. Kandemir Konduk ve Umur Bugay'ın Türk toplumunu çok iyi tanıması da etkiliydi.

- Birinizi anne olarak, birinizi de Süper Baba olarak çok benimsedi toplum. Neden Aşkı-ı Memnu'daki Adnan Bey hepimizin babası ya da Yaprak Dökümü'ndeki Hayriye Hanım hepimizin annesi olamıyor?

Ş.A- Bizim oynadığımız karakterler ideal anne ve babaya yakın tiplerdi, o yüzdendir belki.

P.K- Gözler her zaman o kadar doğruyu söylüyor ki... Sen her zaman öyle şefkatle oynadın ki... Kendimiz o sevgiye sahip olduğumuzda bu karşı tarafa geçiyor.

Bedia Ceylan Güzelce/ Habertürk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder