1 Aralık 2009 Salı

Cansu Dere Konuşuyor....


ansu Dere,’Ezel’ dizisindeki ‘Eyşan’ karakteriyle hayran kitlesini genişletti. 18 Aralık’ta vizyona girecek olan ‘Acı Aşk’ isimli sinema filminin de kendisini çok heyecanlandırdığını belirten Cansu Dere, “Sıla’dan sonra hiçbir projenin içinde yer almadım. Doğru işi bekliyordum” şeklinde konuştu. InStyle dergisine röportaj veren Cansu Dere, ‘Sıla’ dizisinden sonraki oyunculuk serüvenini anlattı…

TEMBELLİK YAPTIM

Çalışmaya 1.5 yıl ara verdiğim dönemde hiçbir şey yapmadım. O dönem beden yorgunluğunun yanı sıra kafa yorgunluğu da vardı bende. ‘Sıla’ maratonu bitince evde bir kanepeden diğerine yuvarlandım durdum. Tembellik yaptım. Film seyrettim, dizilere baktım. Bir süre tatile çıktım ve öylece zaman geçti…

Bir işten sonra hemen diğer bir işe başlamak bana göre değil. Bir süre kendimi dinlemem lazım ama ‘Ezel’in senaryosuna bayıldım. İlk üç bölüm hazırdı. “Yeni sayısı yok mu bunun?” diye geri döndüm yapım ekibine. Çok güçlü karakterler yazılmıştı.

‘ŞEYTAN’ DİYORLAR

İlk bölümden sonra arkadaşlarım telefon etti. “Şeytan” dediler bana. Ama canlandırdığım ‘Eyşan’ tam olarak kötü biri değil. İyi yanları da var, kötü yanları da… Onun gel-gitlerini canlandırmak beni mutlu ediyor. Yaptığı kötülüklerin de haklı sebepleri var. Gerçek hayatta da böyle değil midir?

Kenan İmirzalıoğlu’yla birbirimizi çok iyi tanıdığımız için karşılıklı sahnelerimizde tedirginlik olmuyor. Yeni tanıştığım oyuncu arkadaşlarım da bana çok yardımcı oluyor. Zor bulunur böyle bir ekip.

Sette “Karnım acıktı” desem, herkes, hayretler içinde “Aaa sen acıkıyor musun?” diye soruyor. Neden acıkmayayım? Üstelik de çok yemek yerim ben. Unutmayın ki; yemek yerken yemekten konuşan tek memleketin insanlarıyız biz. Ben de hem yemekten söz etmeyi hem de yemeyi severim. Kahvaltı etmeden olmaz. Domates, peynir, ekmek, çay isterim kahvaltıda. Bir de yemeğim bitince üzerine bir Türk kahvesi keyfi yapmak tam bana göredir.

EVDE HİÇ SIKILMAM

Benim adımı ve fotoğrafımı kullanarak facebook’a üye olan pek çok kişi var. Ama ben değilim onlar. Özel hayatımdan söz etmek istemeyen biri olduğum halde neden facebook’a sevgilimle resimlerimi koyayım ki? Arkadaşlarımla haberleşmek istersem de telefon eder konuşurum.

Teknolojiyle aram iyi değildir. Televizyonda yayın kesildiğinde bile elim ayağım dolanır. Teknolojiyle ilişkim sınırlı olsun. Mail atayım, mail alayım yeter. Bilgisayardan senaryo okumayı bile sevmiyorum.

Evde oturmaktan hiç sıkılmam. Mutlaka kendimi oyalayacak bir şeyler bulurum. Televizyon izlerim, uyurum, müzik dinlerim. Özellikle televizyonda normal hayatımda görmediğim pek çok şeye tanık oluyorum… Bunlara kimi zaman şaşırıyorum, kimi zaman da çok eğleniyorum. Hayatta neler olduğunu kaçırıp, her şeye kapalı biri olmak istemiyorum.

SESLENDİRME HARİKA BİR TECRÜBE OLDU

Animasyon filmi ‘Casus Kızlar’daki ‘Alex’ karakterini seslendirirken çok eğlendim. Hayatımda hiç bu kadar çığlık atıp, kahkahalarla gülmemiştim. Harika bir tecrübe oldu benim için.

Beverly Hills Lisesi’nde okuyan üç genç kızın hikayesi bu. Eğlenceli bir hayatları var. Ama başka bir dünya… Çok komik bir olaylar dizisi yaşanıyor. Diğer iki kızı da Bergüzar Korel ve Melisa Sözen seslendirdi. Hollywood’un ünlü yıldızlarının neden mutlaka bir çizgi film seslendirdiklerini şimdi daha iyi anlıyorum. Çünkü çok eğlenceli…

KÖR KIZ ROLÜ HEYECANLANDIRDI

‘Acı Aşk’ filmini Woddy Allen’in ‘Barcelona Barcelona’ filmine benzetiyorlar. Biz nedense bir şeyi daha önce yapılmış bir işe benzetmezsek rahat edemiyoruz. Bir adam ve üç kadınla ilgili olunca illa ‘Barcelona Barcelona’ filmine mi benzemek zorunda?

Kör bir kızı canlandırmak o kadar heyecan verici ki! Altı Nokta Körler Derneği’ni ziyaret ettim. Ceyda Düvenci götürdü, sağ olsun. Pek çok gözlem yaptım. Birkaç film izledim. Çok çalıştım ama insanların hikayelerini öğrenince, şımarık olmamak gerektiğini anlıyorsunuz.

Sonuçta biz bir film çektik. Set bitti evimize gittik. Ama o insanlar hayatları boyunca görmüyorlar. Bu nedenle bu tarz şeylerden söz ederken ince ve kibar olmak gerekiyor. Umarım rolümü başarmışımdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder